Sığır Hastalıklarında Öncelikli Mücadele Yöntemi: Eğitim
Türkiye, sığırcılıkta oldukça gelişmiş bir ülke olmasına rağmen, hayvan başına verimlilikten gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden birisi ise sığır hastalıklarıdır. Üstelik, ülkemizde hastalıktan uzak işletme sayısı halen çok düşük düzeydedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yıllardan beri süre gelen hastalık sorununun çözümü, çiftçinin eğitilmesine bağlıdır.
Sığır Hastalıklarının Kaynağı Nedir, Nasıl Ortaya Çıkıyor?
Sığırlarda sistemlere göre gruplandırılan, etiyolojileri farklı hastalıklar söz konusudur. Saha koşullarında enfeksiyon hastalıkları öncelikli olup, önem arz eder. Özellikle yeni doğanlarda meydana gelen enfeksiyonlar buzağı ve danalarda önemlidir.
Yaygın Görülen Sığır Hastalıkları ile Nasıl Mücadele Edilmelidir?
Türkiye’de yaygın görülen sığır hastalıkları ile mücadele, hastalığın türüne ve bölgeye göre değişir. Mücadelede öncelik eğitimdedir. Hayvan sahipleri mutlaka eğitilmelidir. Hayvan ve insan sağlığı, hijyen bilinci aşılanmalıdır. Koruyucu hekimlik uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır.
Sahada, Veteriner Hekim ve Hayvan Sağlık Memuru açığı kapatılmalıdır, işletmeler profesyonel mantıkla yönetilmelidir. Ayrıca sürü takibi için işletme koşullarına en uygun modern üretim teknikleri kullanılmalıdır.
Bir Süt Sığırcılığı İşletmesi Hastalıklardan Yoksun (Arî) Bir İşletme Haline Nasıl Getirilebilir?
Sağlık Zabıtası Hükümleri uygulandığında hastalıktan yoksun işletme elde edilir. Ancak, hayvan giriş çıkışları yanında epizootilerden uzak durmak olanaksız olduğu gibi, farklı suşlardan da kaynaklanabilir. Bu durumda uygulanan aşı, o suş için özgün değildir. Bazı bulaşıcı sığır hastalıkları için tarama testleri veya koruyucu aşılama uygulamaları geliştirilmiştir. Bu aşıların amacı hastalığın çıkmasını önlemektir. Yani aşılama yaptırarak hastalıktan uzak bir işletme elde edinilebilinir. Bu noktada Sürü Takibinin doğru yapılması çok önemlidir. Sürü Takibinde doğru programları kullanmanız gerekmektedir.
Düzenli aşılamaları yapılan süt ineklerinden doğan buzağılar doğumdan sonraki 6 haftalık dönemde, ağız sütü (kolostrum) sayesinde bazı bulaşıcı hastalıklardan pasif bağışıklık yoluyla korunurlar. Ancak gelişip, büyüdükçe programda olması gereken aşılarla aşılanıp aktif bağışıklık sağlanmak zorundadır. Yaşlı süt ineklerinde hastalığa neden olmayan bazı patojenler yeni doğan buzağılarda hastalığa neden olabilir. Paraziter hastalıklar ise genellikle genç hayvanlarda görülür.
Hastalıklardan Ari Bir İşletme Nasıl Kurulabilir?
Hastalıklardan ari bir işletme kurulurken mutlaka sığır pratiğine önem veren, bu konuda kendisini yetiştirmiş, becerisi yerinde olan, yabancı dile sahip, internet kullanabilen ve mümkünse sığır hastalıkları konusunda doktora eğitimi yapmış bir Veteriner Hekim’den profesyonel yardım alınmalıdır, işletmenin hastalıklardan ari bir işletme olma çalışmaları bu Veteriner Hekimin denetiminde gerçekleştirilmelidir.
Bunun yanında hayvanlarınızı doğru bir şekilde takip edebildiğiniz programları yada ürünleri kullanabilirsiniz. Örnek olarak, Mastitis Tespit Cihazı ile ineklerdeki mastitis problemini ön görüp, önleminizi önceden alabilirsiniz.